GEÇMİŞ VE GELECEK DEĞİL ŞİMDİ


Her insanın ve her toplumun birbirinden farklı kültürleri vardır.

Kültür nedir?

Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı, her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir.

Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar. Kültür, toplumun yaşayış ve düşünüş tarzıdır. Gelenekler, alışkanlıklar, kurallar, kanunlar, inançlar, korkular, idealler, doğrular, yanlışlar, iyiler, kötüler, sevinçler, acılar, pişmanlıklar, madde düzeyinde üretilen her şey, sanat, yaşantılar, umutlar ve daha birçok şey. Yani bir insanın ya da toplumun şimdiki haline gelmesine sebep olan her şey. İnsanlığın ortak paydası da denebilir. Bunlar geçmiş ile özdeştir. O zaman, kültür ile geçmiş birbirinden çok farklı şeyler değildir. Kültürümüz dediğimiz şey aynı zamanda geçmişimizdir de.

Geçmiş, yaratılışın ilk anından itibaren başlar. O andan itibaren her şey kaydolur. Bu kayıtların hepsi bilinçaltı olarak tarif edilir ve geçmişimizi oluşturur. Yani bilinçaltımız ile geçmişimiz ve dolayısıyla da kültürümüz aynı şeydir.

Geçmiş, dünde kalan ve tekrarlanmayacak olandır. Bir Çin Atasözü, “Geçmişinizi bilmek istiyorsanız, bugünkü şartlarınıza bakın. Eğer geleceğinizi görmek istiyorsanız, bugünkü yaptıklarınıza bakın,” der.

J. Keth Moorehad, “Yaşam geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır,” diyor.

Dün dünde kaldı, bugün elde ya yarın ya gelecek!

İnsan için gelecek nedir?

İnsanların yaşadığı acı ve kederler onların korkularına, yaşadığı mutluluklar ise arzuların çoğalmasına sebep olur. İşte insan için gelecek; ihtiyaç, beklenti, ideal ve arzularının oluşturduğu hayallerdir.

Hayaller zihinde üretilir ve yaşanılanlardan bağımsızdır. Gerçek hayattan soyuttur.

O halde gerçek nedir?

Gerçek, yaşadıklarımızdır. O da sadece şimdi yaşanır. Dünü anlamaya, bugünü değerlendirmeye ve anlamaya davet eden şimdidir.

Geçmiş ve gelecek gerçek değildir. Geçmiş ve gelecek, zihnimizde oluşan çeşitli görüntülerden başka bir şey değildir. Zihnimizde oluşan görüntülere ilgi gösterdiğimiz oranda şimdiden koparız. Yani gerçekten uzaklaşma ihtimali artar. İşte bu, ikiliktir. Bir ve tek olan şimdidir.

Bugünün dünün meyvesi, yarının çekirdeği olduğu unutulmamalıdır. Her şartta esas olan şimdidir.

Kendimizi geçmiş ve geleceğin esaretinden kurtardığımız ölçüde şimdiyi yaşarız.

İnsan olarak kaprislerimizden, kıskançlıklarımızdan, komplekslerimizden kurtulalım. Kurumlar kavgayı bıraksın. Taassup bitsin. İşbirliğini, paylaşmayı, diyalogu ve sorumluluk almayı öğrenelim. Bizim ve kurumlarımızın hayrına olan budur.

Dün dünde kaldı, geçip gitti. Yarın meçhul! Bugünün kıymetini bilelim ve anı değerlendirelim. Keşke demek istemiyorsak bunu çocuklarımız, kendimiz ve ülkemiz için yapalım.